| 17. Bölüm Özeti |
 Prensesin elini tutan Sohwa onun kendi kızı olmadığını anlar ve hızla uzaklaşır. Rahibeler onu götürürken izlemiştir. Duk Man korku içerisinde Prenses Cheonmyeong'un yanına gider ve Mi Shil'in casusluk yaptığından haberi olduğunu söyler. Gaya'ların göçü gerçekleşir. Mi Shil, Kim Seo Hyeong'u tekrardan kendi tarafına çekmeyi dener. Oğullarından Ha Jong'un kızı ile Yushin'i evlendirme fikrini ortaya atar. Yushin buna karşı çıkar fakat ailesi Mi Shil'den korkmaktadır. Yushin, Prenses Cheonmyeong ve Duk Man birlikte Mi Shil'e karşı savaşma ve ondan korkmama sözü verirler. Bundan sonra Yushin eğitim yapmak üzere dağa gider. Duk Man, Mi Shil'in tablosunda onda bulunan hançerin resmini görür. Acaba kraliyet ailesi ile bir ilgisi var mıdır diye şüphelenir. Bu durumu araştırması üzere Prenses Cheongmyeong'la konuşur. Cheonmyeong Majesteleri ve Kraliçeye bu konuyu ayrı ayrı sorar. Her ikisinden de farklı yanıt alması onun da bu hançerle ilgili kuşkularını arttırır. Duk Man, krala iletilecek bölge raporları arasına "Hançerin kendisinde olduğunu" eklettirir. Bu kraldan önce yardımcısının eline geçer. Kutsal Uçuş Alayından 20 kişi ile onu yakalamak üzere buluşma yerine gider. Bu sırada Prenses Cheonmyeong'da arşivlerde araştırma yapmaktadır. Sohwa'nın ölüm günü ile, Munno ve Chilsuk'un kaybolduğu gün onun doğduğu gündür. Ve o gün ikinci bir yıldız göründüğünü okur. Duk Man'ın kardeşi olabileceğini düşünmektedir. |